CHANCE_THIS_TO_IMAGE_URL"https://static.wixstatic.com/media/45ab39_dab56b7855424166870f7be3cefaf721~mv2.png/v1/fill/w_178,h_178,al_c,q_85,usm_0.66_1.00_0.01,enc_auto/Renkli.png"sizes="192x192"/> Dilekçe Hakkının Kullanılması ve Önemi
top of page

Dilekçe Hakkının Kullanılması ve Önemi

Dilekçe Nedir?

Bir istekte bulunmak, bir şikâyeti duyurmak veya herhangi bir konuda bilgi vermek için resmî veya özel kurum ve kuruluşlara, gerçek ve tüzel kişilere yazılan imzalı başvuru yazısına dilekçe denir. Her Türk vatandaşının resmî kurumlara dilekçe verme hakkı vardır ve bu hak anayasa teminatı altındadır.


● Anayasamızın 74. Maddesinde “Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye'de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.” İfadesi yeralır.


Dilekçenin Önemi Nedir? Dilekçenin birçok yönden önemi vardır ancak, bunlardan şüphesiz en önemlisi yapılan müracaatın ispatı bakımındandır. Bir talepte bulunulduğunda ya da şikayeti bildirmek istediğimizde bunu sözlü olarak da yapabiliriz. Sözlü olarak yapılan talep yerine getirilmediğinde veya şikayetin gereği sağlanmadığında bir üst makama ya da adli mercilere başvurulmak istendiğinde elimizde yazılı bir belge olmadığından talebin yapıldığının ispatı sorunu ile karşılaşılacaktır. Bu durumu somut bir örnek üzerinden açıklamak gerekirse; Yıllık izin kullanmak isteyen bir memur amirine sözlü olarak bu bildirimi yaptığında amir keyfi olarak izin vermediğini varsayalım. Bu durumda memur tarafındanüst amirlere ya da adli mercilere keyfi olarak izin verilmediği yönündeki şikayeti kabul görmeyecektir. Çünkü memurun elinde izin talep ettiğine dair dilekçesi ve buna bağlı olarak talebinin kabul edilmediğine cevabi yazısı yoktur. Bu durumda keyfi olarak izin vermeyen amir ‘’bana izin talebi gelmedi’’ dediğinde iddia sahibi memur artık bunu ispat edemeyecektir. Dilekçenin bir diğer önemi ise özellikle bir talepte bulunulduğunda bu talebe karşı verilecek cevabınyazılı olması nedeniyle cevabı verenlerin gerekli araştırmaları yaparak mümkün olduğunca en doğru cevabı vermelerini sağlamasıdır. Bunu da somut bir örnek ile açıklayacak olursak; Geçici görevlendirme sonunda harcırahın eksik ödendiğini düşündüğünüz için kurumunuza sözlü olarak müracaat ettiğinizde karşınızdaki kişi ‘’herhangi bir eksiklik yok’’ diyerek talebinizi geri çevirebilir. Bu durumda o kişi herhangi bir araştırma yapmadan sadece geçmiş tecrübelerine dayanarak bu cevabı vermiştir. Oysa siz dilekçe ile müracaat edip, eksikliğin neden kaynaklandığını dilekçenizde belirttiğinizde ilgili kişi size yazılı cevap vermek zorunda kalacağından doğrudan talebinizi geri çeviremeyecek, gerekli araştırmaları yaptıktan sonra ‘’gerekçeli’’ olarak talebinizin yerinde olup olmadığı hususunda cevap verecektir. Bu durumda da elimizde yazılı cevap olduğu için gerekirse adli mercilere müracaat hususunda ‘’belge delili’’ elde edilmiş olacaktır. Dilekçeye Hangi Sürede Cevap Verilmelidir? 6501 Sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanunun ilgili maddesi şu şekildedir; Madde 7 – (Değişik: 2/1/2003-4778/27 md.) Türk vatandaşlarının ve Türkiye’de ikamet eden yabancıların kendileri ve kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri konusunda yetkili makamlara yaptıkları başvuruların sonucu veya yapılmakta olan işlemin safahatı hakkında dilekçe sahiplerine en geç otuz gün içinde gerekçeli olarak cevap verilir. İşlem safahatının duyurulması halinde alınan sonuç ayrıca bildirilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus verilecek cevapların ‘’gerekçeli’’ olmasıdır. Dilekçenize ‘’Talebiniz uygun görülmemiştir’’veya ‘’dilekçe konusu işlemle ilgili yapılacak bir işlem bulunmamaktadır’’ şeklinde gerekçeli olmayan, özensiz ve sırf cevap vermek için verilen cevaplar Dilekçe Hakkının Kullanılması Hakkındaki kanuna aykırı olacaktır. Dilekçeme Cevap Verilmezse Ne Yapmalıyım? Kanun metnine göre idareye yapılan başvurulara 30 gün içinde cevap verilmemesi talebin reddedildiği anlamını taşımaktadır. İdare 30 gün içinde kesin olmamakla birlikte bir cevap vererek dilekçenin safahatı hakkında bilgi de verebilir. Kesin olamayan cevap niteliği taşıyan dilekçenin safahatı hakkında bilgi verilmesi durumunda, istem reddedildiği gerekçesiyle iptal davası açılabileceği gibi 60 günlük sürenin dolması da beklenebilir. Eğer 60 gün sonunda kesin cevap verilmezse dilekçede belirtilen talep idarece reddedilmiş sayılır ve bu iptal kararı hakkında dava açma hakkınız doğar. Burada dava açma süresi olan 60 gün, talebin reddedildiğinin tebliğ edildiği günden itibaren ya da cevap verilmeyerek zımmen red durumunda 30 günlük süreden sonra işlemeye başlayacaktır. Dilekçem Amir Tarafından Kabul Edilmezse Ne Yapmalıyım? Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanunda açık ve net hükümler olmasına rağmen bazen amirlerimiz tarafından verilen dilekçeler alınmamakta, hatta bazen mesai arkadaşlarımızın dilekçesiyırtılıp çöpe atılmaktadır. Anayasal bir hak olan ‘’Dilekçe hakkının’’ kullanılmasının engellenmesi suçu TCK m.121'de; “Kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde, fail hakkında altı aya kadar hapis cezasına hükmolunur” biçiminde düzenlenmiştir. Ayrıca dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi, şartların varlığı halinde TCK m.257’ye göre ‘’Görevi kötüye kullanma’’suçunu da oluşturabilir. Bu durumda ilgili kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapiscezası ile cezalandırılır. Dilekçe ile müracaat eden arkadaşlarımızın amirleri tarafından dilekçeleri kabul edilmediğinde TCK’da yer alan ilgili maddeler hatırlatılarak dilekçelerinin kabulü ve işleme alınması talep edilmeli, buna rağmen dilekçeleri işleme alınmayan mesai arkadaşlarımız Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunmalıdır. Ayrıca bu konuda sendikamıza bilgi verildiğinde gerekli hukuki destek sendikamız tarafından da verilecektir. Burada dikkat edilmesi gereken bir husus ise aynı konuda dilekçe verilmiş, olumlu ya da olumsuz cevap alınmış ise tekrar bir dilekçe verilmemesi gerektiğidir. Bu durum uygulamada ‘’gereksiz yazışmalara sebebiyet verme ‘’ olarak adlandırılmaktadır. Değerlendirme Sonuç olarak Anayasal düzeyde güvence altına alınmış olan ‘’Dilekçe Hakkı’’ hepimiz tarafından bilinmeli ve taleplerimizde kullanılmalıdır. Elbette bütün talepler dilekçe ile olacak demiyoruz ancak,özellikle ihtilaf yaşanması olası durumlarda dilekçe ile müracaat edilmesi ileride üst makamlara yapılacak başvurularda ve idari yargıda açılacak davalarda delil teşkil edeceğinden son derece önemlidir. Ayrıca dilekçenin muhatapları tarafından da detaylı bir inceleme yapılacak ve verilecek cevaplar gerekçeli olacaktır. Adil Haber-Sen olarak, birçok konuda dilekçe ile yaptığımız müracaatlarda mesai arkadaşlarımız adına olumlu sonuçlar aldık. Bundan sonra da sizlerden gelen talepler doğrultusunda hazırladığımız dilekçeler ile müracaatlarımızı yaparak sorunların çözümü için ilk adımı atmış olacağız. Sendikamızın çalışmalarına ışık tutan ‘’Diyalog-Dilekçe-Dava’’ üçlüsünden dilekçe, yukarıda açıkladığımız nedenlerle son derece önemli bir hukuki argümandır. Sizlerde karşılaştığınızsorunların çözümlerinde dilekçe ile müracaat ederek daha etkili sonuç alabilir, sendikamızdan da dilekçe örnekleri hakkında destek alabilirsiniz.


 

Yazan: Kenan Arık

59 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page